Kayıtlar

Nisan, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tekboynuz

Resim
 Kârdayım efendim. Böyle pembe masallara, dileklere itibar etmemekle beraber dilime almadan edemiyorum. Sevgimi belli eden biri değilim. Bu sebeple kelimeleri süslemem gerekiyor ama aklıma ilk gelen şeyi söylediğimden bu konuda da başarılı değilim. Ben diyorum zaten kendime odunsuyum diye. İşte süslemem de bu kadar oluyor. Odunsu da nedir yahu. :)  Her ne ise, güzel bir dilekte bulunmak istedim dün. "İyi geceler, rüyanda kelebekler gör" dedim bir arkadaşa. Galiba başardım ben bu işi. Ucundan kıyısından yakaladım bir şeyler ve karşılığı güzel oldu. Cici arkadaşım da benim rüyam da unicorn görmemi diledi. Dilek bu sınır konulamaz öyle değil ya. Ama neymiş bu unicorn bir araştırmaya koyuldum.  Tek boynuzlu at imiş. İlkten resimlerine baktığımdan gerçekte var olduğunu düşündüm saf saf. :) Sonra vikipedi bilgilendirdi beni sağ olsun. Mitolojik bir kavram olmakla beraber gerçekte varlığı da şaibe de. Saf ve masum olduğuna inanılıp bu sebeple sadece bakire kızların yanına yanaşı

Sözümü Yerine Getirdim

Resim
Çizim ekleyeyim demiştim geçenlerde. Şu dakikalarda bitirdiğim resmi paylaşıyorum sıcağı sıcağına. Bir sürü kusur var yine. Acemi olarak kalacağım bu işte sanırım. Ama keyif alıyorum yeterli midir?

Sınav Sonrası Klasiği

Resim
 Yoğun bir sınav maratonundan sonra sınav takvimimle vedalaşıp İstanbul'a doğru yol aldım. Pekte iyi geçmeyen bir yolculuk oldu benim için. Kütahya'ya giden yol ile midem bir türlü anlaşamıyor bütün yol boyunca naneli şeker ile derin bağlar kuruyorum. Yol üzerinde otobüsümüz polis memurları tarafından çevrildi. Bir süre bekleyişten sonra yanımda duran üzerinde maliye yazan bir minibüsün içinde şoförümüzün el hareketlerinden imza attığını anladım. Maliye memurlarından bir tanesi parmağıyla tehdit eder biçimde tahrik edici hareketlerde bulunsa da yolumuza devam ettik olay çıkmadan. Kafamda yazarken yakalım kendimi. Rütbesi ona bu hakkı veriyor mu? Eşitlik, adalet...   Sağsağlim evime gelir gelmez mutfağa atım kendimi, dolapta ne bulduysam artık. Pekte önemsemedim zaten nasılsa bir sonraki gün arkadaşım Çağla bana zeytin yağlı dolma yapacaktı ki nitekim öyle oldu. Çaydı, muhabbetti, dolmaydı hem midemize hem gönlümüze hitap eden saatler geçirdik beraber.   Pek bir yere

Sonrası Bol Bir Yazı

 Nisanın kaçıydı diye düşündüm düşündüm de bakmaya üşendim. Bir sene olmuş blog yazalı.Dönüp bakmalı mı bakmamalı mı eski yazılara? Kendimde bu cesareti bulamasam da bakmaya karar verdim. Biraz öz eleştiri yapayım barim.  Resimli bir yazıyla başlamışım yazmaya. İnsanlar kiminle muhatap olduklarını bilsin istedim. Sanallıktan kurtulmak adına. Kanlı canlı biriyim işte. Sanal değilim diye gözüne gözüne sokmuşum. Ne yazdığımı okuyacak kadar cesaretli değilim şu saatlerde.  Yazamamaktan yakınmışım bir ara. Sonrasında konserden bahsetmişim. Şu an adını bile anmadığım Gece Yolcuları'nı kuliste ziyaret etmiştim. Tabi verdiğim savaş bu ziyaretten daha ilgi çekici. Ne yazık ki hala dediğim dedik, hala inatçıyım.  Bilmiş bilmiş bir filmi eleştirmişim. Sonra müthiş bir hızla inip biricik oda arkadaşımla pazar olayını anlatmışım. Okulum bitmiş Samsun, Fatsa ve Bursa'dan sonra evime varabilmişim. Bu sırada bunalıma girip bir dörtlük karalayıvermişim. Sonra göz çapkınlarından birine ver

Hep Benimle Kal Blogum

 Ayrılıklar güzeldir. Değer kıymet açısından kutsal bulurum.  Bir arkadaşın uzun bir süreden sonra sevdiği ile konuşmaya başlamasına vesile olmuşum. Yaptığım bir şey de yok ortada. Sadece unutulmayanı hatırlattım ve neden konuşmuyorsun, ulaşamaz mısın ona gibi sorular sormuştum. Bundan cesaret alarak bir şekilde ulaşmış ve aralarında hoş sohbetler geçmiş. Daha onlar nasılsın, neler yaptın sohbetlerinde iken ben evlendirdim onları düğünlerine bile gittim. Bir acelecilik ki sormayın. ***  Yukarıdaki kısmı yazdığım gün elimden alındı blogum. Ama suç tamamen benimdir kabul. Madonna'nın klibini izleyeyim dedim. Youtube doğum tarihimi istemiş ben de günün tarihini girdim. Girdim ama neden bir sorun. Baktım tarih 1 Nisan. Tûba'ya şaka yapayım diye muzurluk düşünürken yaptım bu hatayı. Blogum yaş nedeniyle kapatıldı. Nasıl üzüldüm. Sonrasında kimlik bilgilerimi vererek kurtuldum maalesef. Bir arkadaş Allah'ın sopası yok şeklinde yorum getirdi buna. :)  Gelelim şakama. Güzel