Kayıtlar

Aralık, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Komünizm Propagandam

 Başımın belası sunumlarımdan sonunda kurtuldum. Sorunsuz atlatabildim bu süreci neyse ki. Yargıların kurbanı komünizmi anlatabilmek için ilk cümlem "komünizm öcü değildir arkadaşlar sokakta sorulduğunda korkmayın" oldu. Söylemeden edemeyeceğim. Bu cümleyi İstanbul'da bir toplumun içinde söylesem daha farklı ve tatminkar tepkiler alırdım. Sadece hocamız gülümsedi. :)  Konuyu anlatmaya bir tablo ile başladım. Bu tabloda TKP'nin genel başkanı, kurucusu, hangi tarihte kurulduğu, öncülü gibi bilgiler yer alıyordu. 2001 yılında kurulduğunu söylerken daha önce de bir kaç defa kurulup kapatıldı fakat en son 2001 yılında kuruldu diye de bir not düştüm. Bir arkadaşın söylentisini hoca ciddiye aldı ve söz hakkı verdi. "Mustafa Suphi 2001'de yaşıyormuş mu ki?" dedi. Ben de sözünü bitirir bitirmez başta da dediğim gibi birkaç kez kuruluyor bu parti ilk kurucusu Mustafa Suphi'dir dedim. Ve ardından gülümsedim. Bence bu gülümseme biraz tehditvariydi. Zaten konumu

Bir Melek Daha

 Şimdi benim bir tane Deniz ablam var daha evvelde bahsetmiştim. Annemin pek değerli manevi kızı. Benimse yaşıma başıma boyuma posuma kısacası kendime bakmadan kıyasıya inatlaştığım ablam. Ve pek değerli takipçim. Bebek bekliyor kendileri. Sevmeye varım.:)  Benim de kafamı kurcalayan bir soruya bu gün parmak bastı kendisi ve bebeğimle benim aramdaki ilişki nasıl olur diye bir soru yöneltti. Bende istek üzerine aldım elime kağıt kalemi. -ne kağıdı ne kalemi geçtim tuşların karşısına-   Dedim ki içimden benim gibi bir evladı olursa eğer çok üzülürüm. İnanın üzülürüm. Mantıklı olmak gerekirse, malum ben kötü bir evlattım. Çok üzerim yani; çocuğu üzer, üzülmesini istemem.   Ablam ve bebeği  Şimdi o evlat bence şanslı olduğu kadar bahtsız yavrucak. Neden mi? Hemen açıklıyorum.* Fazla korumacı olacağından çocuk sıkılacak. Bütün bahtsızlığı bundan ibaret.  Zeki bir anne olacağından evladı saçmalayamacak. Şimdiki gençlerin halini gördükçe geleceği hayal edemiyorum. Allah'tan şahane bi

Maviyle İmtihan

Resim
 Fikrimin sonbaharında köyüme gittim.Tertemiz deniz kokusunu içime çektim. Sonra babamla bir olduk, annemi birazcık bekletip Fatsa sahilde birer bardak çay içtik. Alabildiğince maviye arkanı döndüğünde seni yalancı çıkaran yeşillik. Daha sonra da hep birlikte annemin köyüne geçtik.   Çocukluğumdan kalan anılar ile evin harmanı bir oldu düşlerime serdi o günleri. Beş yaşındaydım. Yaşımın bilincinde miydim bilmiyorum. Koskoca bir yıl sadece yaşlılarla arkadaştım. Ben her şeyi bilirim huyumun temeli burası sanırım. Uzun ısrarlarımla anneeanneme kendime pazardan bir top aldırtmayı başarabilmiştim. Şimdi yerinde yeller esen evimizde kuzinenin borusunun altı topum için en uygun ve en güzel yerdi. Gözlerimden uyku akıyordu bir ara. Sonrasını anımsayamıyorum.    Ertesi gün topumun şekli daha çok bir yumurtaya benzemişti. Ve sanırım fizik kanunlarıyla ilk tanışmam bu şekilde oldu. Daha eskisini inanın hatırlayamıyorum. Bir ara ıslak bir kağıt bulmuştum. Evdeki diğer kağıtlara yazmam yasaktı.