Kayıtlar

Haziran, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mesai Arası 7

 Aklımın almadığı şeyler var benim.  Sabah sosyal medyada dolanırken 13 yaşında kız çocuğuna yapılan tecavüzler ve kişilerin mevkileri hakkında bir yazı çıktı karşıma. Eski bir haber. Geçti gitti bu ülkeden. Bu derece yozlaşmasının getireceği bir patlama noktası, dip noktası, zirvesi -ya da siz her ne diyorsanız- olmalı. Bir tek şu soru geçiyor aklımdan; dibi ne zaman görürüz Allahım?  Doğrulma vakti hiç gelmeyecek mi? Yoksa biz doğrulduk mu sandık her sevinçte, iyide, başarıda...  İyi kalpli olduğunu gözlemlediğim yöneticim geçen gün önündeki kitaptan rastgele açıp bir paragraf okudu. İş konuşuyorduk. Gözlerimin dolmasına engel olamadım o an.  "Korku, sevginin diğer yüzüdür. Seviyorsan, korku kaybolur. Sevmiyorsan, korku belirir - büyük bir korku. Sadece sevgililer korkusuzdur; sadece derin bir sevgi anında korku yok olur. Derin bir sevgi anında, var oluş yuva olur- bir yabancı, bir yalnız olmazsın, kabul edilirsin. Tek bir insan tarafından bile olsa kabul edilirsin, der

Çıkışa Çeyrek Kala

 Yetişebilirsem bu muhteşem akşamdan bir post girmeyi istiyorum.  Çıkmama 15 dakika var. Harika yağmur var dışarıda. Fırtınalı. Sanki içimde akıtamadığım bütün sular ıslatıyor gözümün gördüğü yerleri.  Ramazan dolayısıyla mı raporlama konusunda görevler aldığım kişinin yıllık izinde olmasından mı kaynaklı bilemiyorum ama sakin günler geçiriyorum iş yerinde. Akşam iftara misafirlerimiz var. Eskiden çalıştığım doktorlar gelecekler. Annem yıllık izinde. Eminim harika yemekler yapmıştır. Her şey ziyadesiyle hatta fazlaca güzel. Güzel olan an.  İnternetten harika tatil yerlerinin fotoğraflarına bakıp hevesimi almayı denedim. Bence yetti. Zira bir ömür çalısşam o Bora Bora mıdır nedir. İşte tam da oralarda tatil yapamam. Yapsam da tek başıma tat alamam.

Ahlak Bekçiliği

    "Gözü karalım teni beyazım Yaban ellerde gülleri derme Belki ölürüm belki kalırım Yerime kimseleri sevme "                                                                     O güllerin yapraklarını tek tek koparırım çünkü!    Böyle arabesk takılıyorum bir kaç gündür. İşlerim güçlerim, iş arkadaşlarım, ve ev sorunlarım filan.    Zihniyet öyle büyüdü ki karşımda, sorunları çözemeyecek gibi hissediyorum. İş ortamından tut aile, arkadaş çevreme kadar yapayalnız hissediyorum. Kapanıp kapanıp kendi içime eski günlerimden bir ses soluk duyduğumda farkına varıyorum umutsuzluğumun ve karanlığımın. Vallaha da karanlık cümleler söylemek istemiyorum. İşe gelişlerimde bakışların arasından sıyrıldığımı hissedip göz hapsinde, niyet hapsinde yaşamaktan yoruldum ben sadece.  Farklı olduğumu iddia etmiyorum da değişik şeyleri, fikirleri kabullenemeyen insanların içinde kaldım, niyet okuyuculara, kınayanlara maruz kaldım diye... Sonunu getiremez haldeyim böyle.  Y