Ahlak Bekçiliği
"Gözü karalım teni beyazım
Yaban ellerde gülleri derme
Belki ölürüm belki kalırım
Yerime kimseleri sevme "
Yaban ellerde gülleri derme
Belki ölürüm belki kalırım
Yerime kimseleri sevme "
O güllerin yapraklarını tek tek koparırım çünkü!
Böyle arabesk takılıyorum bir kaç gündür. İşlerim güçlerim,
iş arkadaşlarım, ve ev sorunlarım filan.
Zihniyet öyle büyüdü ki karşımda, sorunları çözemeyecek gibi
hissediyorum. İş ortamından tut aile, arkadaş çevreme kadar yapayalnız
hissediyorum. Kapanıp kapanıp kendi içime eski günlerimden bir ses soluk
duyduğumda farkına varıyorum umutsuzluğumun ve karanlığımın. Vallaha da
karanlık cümleler söylemek istemiyorum. İşe gelişlerimde bakışların arasından
sıyrıldığımı hissedip göz hapsinde, niyet hapsinde yaşamaktan yoruldum ben
sadece.
Farklı olduğumu iddia etmiyorum da değişik şeyleri, fikirleri
kabullenemeyen insanların içinde kaldım, niyet okuyuculara, kınayanlara maruz
kaldım diye... Sonunu getiremez haldeyim böyle.
Yer edemediğim ve ait olamadığım kadarım. Bir de pek
değer verdiğim abimle (kuzen) birbirimize girdik. Çok iyi oldu, çok da
güzel oldu. Onun pipisi var diye o üstün akıl değildi işte. Bana karşı
kullanılan kelimeler artık hoyrat olmasın. Umursamadıkça ya da sesimi çıkarmadıkça artacaksa şiddeti
içimdekini doğru kelimelerle karşı tarafa anlatıp, kırıldığımı söylemekten geri
durmayacağım artık. Arkamdan oluşturulan kulislerden de pek tabi
haberdarım.
Bir erkeğin kollarında fotoğraf koymak edepsizliktir çünkü.
Yapılacaksa gizli yapılsındı. Sahiplenmişti ve erkeklik gururuna yedirememişti.
Olay o boyuta nasıl gelmişti bir de. "Uçmalı kaçmalı fotoğraf
olmasın, bir daha görmiyim" şeklinde tarihime girdi. Zaten de kimselerden
bir şey duymadım arkamdaki değerlendirmeler hakkında. Sesindeki o öfke çok basit,
kavraması güç değil. Tahmin edilesi savunmalar.
Sonrasında sarf ettiğim kelimeler ağrına gitmiş. Verdiği yanıttan anladım. Halbuki ben
tavır alınsın diye söylemedim onları. Bana hak vermesini beklemiyordum da hiç
anlamamış, ona yandım. İşte kendimce tespitlerimde yanıltmadı beni. Böyle olgun
karşılamamı beklemedi heralde. Eskiden olduğu gibi fevri tepkiler verip
hataya düşerek bir kez daha bunun ekmeğini yedirmedim. Zaten derdim de bu
değildi.
Üzülüyorum gerçekten. Ne zaman benden bir şey istedin
de yapmadım abi? Bu öfke kime, neye?
Not: Sana ahlak bekçisisin demedim. Zihniyet bu ve sen
de bana öyle davrandın. İşte bunu hissettirdin, hatırlattın, yüzüme vurdun ve sen de beni
yalnız bıraktın demek istedim.
Oğlan kucaklarından iffetsizlikle selamlar.
Yorumlar
Yorum Gönder