Mesai Arası 4


 Evet sıkılıyorum, evet bahane arıyorum, evet çirkinim, evet kötüyüm.

 Havalar kapalı ama bahar geliyor. Zaten kapımızın önündeki ağaç gün geçtikçe güzelleşti, çiçeklendi. Şimdi yağmurla birlikte o beyaz çiçekleri dökülür oldu.

 Bu gün martın gelişine öfkelenicem. Yataktan ağrılarla uyanışıma ve hepsinde de o adamı suçlayacağım. Onun yüzünden.

 Uzattığı eli umursamadığım için kendimin de Allah belasını versin onun da versin. Tanrı ikimizin birden belasını versin.

 Sakinim.

 Sabah serviste heyete girecek misin diye binmilyonuncu kez soran Fatih'i azarladığım için üzgünüm. Defalarca neden soruyor acaba merak ediyorum. Hangi noktada takılı kalıyor merak konusu.

 Böyle bir haftayı daha tükettim ya da tükendim. Akşam sokaklarda olacağım sevgili. Üstelik kalabalık yerlerde. Üstelik başıma her an bir şey gelebilir. Kaos çıkabilir ve ben orada oldum diye suçlu olurum. Bu belki bir gün sana güvensizlik doğurur ve bir kadınla bir erkek oturup bir kahve içemez. Kahveyi sadece birbirine şehvani duygular besleyenler içer çünkü.

 Her değer kıymetlidir. Her kıymet kendi çapında piskoz. Peki ya sen neden öfkelenirsin her sonbahar?

 Güzel gözlü adama not: Üzdüğüm kadar üzülüyorum.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mesai Arası 3

Pamuk Şekeri

Ferah Uyusun Ruhun...