Esti işte


 Yazmayalı epey oldu diyerekten geldim.

 Yazmaya ara verdim, niye verdim. Baktım ki açık açık yazınca sanatsal değeri olan şeyler daha az üretiyorum. Sanatsal değer mi? İyiden de havaya girdim ben hee. :)

 Bu güzel günlerin anların notunu tutmayı çok kıymetli bulsam da üşenir oldum yazmaya. Biraz içimden gelmemeye başladı. Sonradan okuması güzel oluyor diye not aldıklarım olmuş. Sonra taslaklarda silmiştim onları. Hangi akla hizmetse.

 Neysem..

 Dönem başından beri geldim burada ne yaptım. Deli gibi film izledim. Manyak manyak filmler. Sonra o karakterlerle özdeşim kurdum tek tek. Zorlu günlerdi azizim. Rüyalardan bahsetmiştim zaten. Çok seviyorum onları ya.

 İnternetten okudum genellikle bir şeyler. Ne yazık ki kitap okuma alışkanlığım yok denecek kadar az. Şiir hep var hayatımda. Nesre merak saldım ufak. Sonra kurgu denen şeyin deli işi olduğunu hissettim. Nasıl da keyifli. Odadan çıkmayan, asosyalliğin dibine vurmuş birinin ihtiraslı, tutkulu aşk şiirleri, yazıları yazması. Yaşasam neler çıkardı acaba merak içindeyim.

 Fikren kendimden epey uzaklaştım ve sanırım bu süreci gözler önünde yaşamamak için yazmayı tercih etmedim. Kendi kendime keşiflerim oldu epey. Bana hala erken gelse de biraz geç kalınmış bir keşif bu belli.

 Vizeler bitmek üzere. Dersler ne kadar uğraşsam da gelişemiyor benim. İsyan da etmiyorum halbuki. Sömürmüyor beni kimse, valla bak. Ders çalışasım var hocalar değişiyor, onlar değişmese sorular değişiyor. Ah benim kara bahtım vah benim kör talihim. Eve gideceğim bu hafta sonu. Kardeşimi çok özledim. Annemi de... Babamı özlemedim çünkü yeni gördüm onu. Yanıma geldi gitti. Uzun hikaye. Aslında kısacık. Kafasına esti ve yanıma geldi gitti. Bu kadar.

 Anladım ki mevsimler benim ruh halimi fena halde etkiliyor. Baharla birlikte canlanıyorum. Genel olarak baharları seviyorum. Fakat kış ve yaz mevsimlerinde bezginlik hali içerisindeyim. Hayattan bıkmış, sanki yılların yükünü taşımışım. Bir de pms dönemine girdiysem yoktan bir farkım kalmıyor. Ortalıkta tepkisiz bir yüz ifadesiyle dolanıyorum. Umutsuz, beklentisiz, amaçsızca. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak çile dolduruyorum bir süre. Annem, zavallı kadın artık bana karşı çaresiz. Ne yapsa mutsuzum. Ağlayasım geldi ki. Neyse. Bu yazı da böyle olsun, son bulsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Hay Aksi" Eseri Üzerine

Mesai Arası 3

Pamuk Şekeri