Rüya ve İnziva


 Artık ikinci bir hayatım daha var. Rüyalarda yaşıyorum!

 Çoğunlukla kabus görüyorum. Gerçek hayat gibi. Korkularım bir bir çıkıyor karşıma. Geçen gün uyandım kan ter içinde. Çok üzüldüğüm zaman acı içerisinde uyandığım oluyor. Uykumdan uyandıran rüyaların sayısı da az değil. Ama bu kez yazımı gördüm rüyamda. Bir şeye yazı not almışım sonra uzun zaman sonra bulmuşum onu. Az yazdığımdan olsa gerek. Şiire tutkunluğum biraz daha arttı. İmgelerin ardına gizlenmek, gizlenmek ve biraz daha gizlenmek. Şimdi keyif aldığım bir durum bu.

 Sonra rüya içinde kötü bir rüya görüyorum ve bu kötü rüyalardan keyif alıyorum. Öyle işte. :)

 Okula gidip geliyorum. Şimdilik sınav yok beynim rahat. İstanbul'dan bağlama ile beraber döndüm ama çalmayı öğrenebilecek miyim bilemiyorum artık. Umudum epey söndü, boşboğaz insanların varlığından mütevellit!

 Sonra sosyalleşmeye başladım ki ben. Arkadaşlardan birine gittik geçen gün. Mantı açtık. Ben de sigara böreği sarıp götürmüştüm evden. Güzel eğlendik. Tavla, muhabbet derken vakit geçti benim için. Dün de Gamze'nin arkadaşları geldi eve. Bir şeyler hazırladık onlar için. Tatlı bir yorgunluk kaldı bana. Korkuyordum çeyiz muhabbeti yaşanacak diye ama olmadı şükür.

 Bu inziva olayını ben çok mu abarttım acaba diyorum. Yalnız olmaya öylesine alıştım ki. Herkesten, her şeyden daha cazip geliyor.

Film izliyorum çokça. Karakterlerin dünyasında yaşıyorum bir süre. Hayal aleminin mükemmeliğini tattım alıkoyamıyorum kendimi. Neler kurduğumu düşünüyorum. Hiç öyle kusursuz kumsallar, şömineler, romantizm, işte mutlu aile tabloları falan yok benim hayalimde. Küçük düşünüyorum ben. İnzivaya çekilmişim yine fakat sorunsuz bir çevrede. Bundan âlâ hayal mi olur! :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Hay Aksi" Eseri Üzerine

Mesai Arası 3

Pamuk Şekeri