Sayın Konsantre


 Sevmek çok şey demektir.

 Uzun yıllardır konsantrasyon problemi çekiyorum, farkındayım. Farkında olmak keşke bir şeyler kazandırabilseydi bana.

 Hep diyorum şunu çalışırken konsantre olamıyorum, aklım dağılıyor, kafam başka yerlerde. Bir türlü derdimi anlatamadım. Yeterince çabalamamakla suçlandım hep. Çaba gereken noktada konsantrasyon eksikliği yaşanamaz mı? Şimdi yine farkına varıyorum ki çaba denen şey dikkat gerektiriyor ve yer yine sayın konsantre'nin kapısına çıkıyor.

 Şu noktada akıllı taklidimden fire verip biraz kendimi irdeliyorum. Kalsin tozunu yanlışlıkla kalzinole boşaltırken kafamda bambaşka bir şey düşünüyordum ve şu an kafamda hayal kurmanın bile bedeli olduğunu düşündüğümden o an ne düşündüğümü hatırlayamıyorum. Çok daha zor olanı yapıyorum yani normal düşünenlerden.

 Kararlıyım bu problemi artık çözüp etrafımdakilerin yargılarıyla vakit kaybetmeyeceğim. Sonucunda bir şeyler elde edip iyisiyle kötüsüyle mevki sahibi olduğumda kazananın ben olmayacağını belirteyim.

Yine kafam başka bir meseleye takıldı ki her takılanı yazamadığımı düşünürsek saniye başına ne kadar çok düşünceyle savaştığımı gelin siz tahayyül edin.

 Günler önce saniyelik düşünceler arasında şu konsantrasyon meselesini internetten okuyup bir çözüm getireyim artık diye düşünmüştüm. Bu gün bir çok sitede dolandım. Hayal kurmaktan vazgeçip işinize dönün diyordu. Hayal kurmayı ödüllendirin kendinize gibi bilgiler okudum. Üzüldüm. Sonra dişlerimin yatay olmasının sebebini çokta uzaklarda aramamak gerek öyle değil mi? Çalışma stresi altında kurulan hayalin yan etkileri.

 Söylenecek o kadar çok şey var ki. Hepsi saniyelik akışlarda kaybolup gitti. Şimdi dünki hastamı sükûnet içinde bekleyebilirim. Az düşünmeye çaba göstererek. :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Hay Aksi" Eseri Üzerine

Mesai Arası 3

Pamuk Şekeri