Gülmeyin


 Ya da gülebilirsiniz. Gece uykusunu özledim ben artık. Gece de uyumak istiyorum. :)

 Bayram da geliyor. Biz de bayramın gelmesi demek temizliğin gelmesi demek. Duvarların yılda iki kez silinmesinin gereğini bana annem anlatamadı ya sanırım daha kimse anlatamaz. Neyse şimdi isyanın bir faydası yok. O duvarlar zorunlu olarak tarafımca silinecek. Zaten yazmayı da beceremiyorum. Konuyu da uzatmanın manası yok.

 Bir kitap sıkıştırdım araya onu bitirdim iki gün evvel. İskender Pala'nın "Od" kitabı. Emeğe saygım var ama bu düşüncelerimi söylememe engel değil. Pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Tasavvufa olan merakımın artmasıyla beraber bir daha tasavvuf edebiyatıyla ilgili bir şeyler görmek istememe isteği uyandırdı. Bıktırdı sanki. "Bizim Yunus"u anlatmış. Ardından Mevlana'yı da öğrenmek istedim ama kesinlikle başka bir yazardan. Elime Mevlana ile ilgili bir kitap aldım. İncelerken İskender Pala'nın adını gördüm kitapta. Yazar teşekkür etmiş ama bendeki kitaptan nasıl kaçıştır. Bir de birkaç hoşlanmadığım kişilerin de adı vardı. Kitap yargılarımla söndü. Okunmamak üzere kitaplıkta yerini aldı. Maalesef.

 Kitap okuma davası devam edecekti. Ama sözden dönüşe kurban gitti neylersin!

 Son olarak, bilgisayarımı tamire geldiler. Adam bir şeyleri değiştirdi ama yine olmadı. Bir tane malzeme istetti  bir kaç güne gelecekmiş. Yani yazılarımın şiirlerimin yok oluşu resmiyet kazandı. Resimler de vardı ya içim sızladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Hay Aksi" Eseri Üzerine

Mesai Arası 3

Pamuk Şekeri