Dönem Sonu
Meçhul tarihten.
Bir yorgunluk kahvesi eşliğinde yazımı yazmayı isterdim fakat midemdeki asit oranları buna izin vermiyor. Kahve dokunuyor maalesef. Emoculara benzetilen mavi ojelerim eşliğinde yazayım ben de.
Bir yorgunluk kahvesi eşliğinde yazımı yazmayı isterdim fakat midemdeki asit oranları buna izin vermiyor. Kahve dokunuyor maalesef. Emoculara benzetilen mavi ojelerim eşliğinde yazayım ben de.
Yurdumdan kurtulmanın
bedelini tek başına taşınarak öğrendim. İki yılda ne çok birikmişim var diye
baktım. Atamadıklarımın canına okudum. Hepsi Uşak çöplüğünü boyladı. Atmayı
seviyorum sıkıntılardan kurtulmuş gibi geliyor. Bir de yaşanmışlıkları
atabilsem diyorum ve onlar da attıklarımla çöplükte anılmaya başlayacaklar
diyorum. Bazı atılması gerekenlere elimi bile sürmedim. Oralarda perişan
olsunlar diye.
Güzelim evime
taşındım taşınmasına da ne belim kaldı ne başka bir şey. Tam ortasında ateş
açılmış gibi bir yangınla uyudum bütün gece. Sonrasında dinlemeden İzmir’e. Çok
güzel koskoca bir gün geçirdim İzmir’de. Aile dostlarımız beni çok şahane
ağırladılar. Akşamına da İstanbul otobüsüne bindim ve sabaha evimdeydim. Gelir
gelmez koltukta uyumuşum. Hiç kendimden haberim yok. J
Sonra Ayşe evdeki
neti kapattırmış. Cinayete teşebbüs bu efendim. Benim gibi bağımlı birine
yapılır mı hiç. J
Tatile giriş bölümü
malum yine sonralı bir yazı oluyor bu. Nette yok, birikti de birikti. Neyse.
Kuzenimin nişanı vardı pazar günü. Ailenin temsilcilerinden biri olarak hiç
oturmadım diyebilirim. Kalabalıktı, nezaket kurallarıydı pek haz etmesem de
zayiatsız atlatabildim durumu. Düşündüklerim de var elbet ama hiç sıkmaya
niyetim yok seni sayın okur.
Yorumlar
Yorum Gönder